19 Mart 2017 Pazar

HEY DOSTUM

Ne kadar zaman geçmiş son yazımı yayınladığımdan beri...
Yazmak istiyordum, deli gibi yazmak istiyordum halbuki... Her şeyin ama herşeyin zamanı vardır sözü'nün doğruluğu bir kere daha kanıtlanmış mı oluyor böyle olunca!?
Sanırım evet.. Kısmet bugüne kalmış, işte yazıyorum, ve hala deli gibi yazmak istiyorum...

Aklımdan düşünceler çığ gibi geçiyor ve buna nasıl yetişeceğimi, parmaklarımı ve hafızamı buna nasıl adapte edebileceğimi bilemiyorum doğrusu..Yazarken tüm o ışık hızıyla aklımdan geçen cümleler, düşünceler aynı hızla kaybolabiliyor da- unutuyorum- Bezen düşünüyorum: bir makine olsa, küçük birşey, mp3 player'lar gibi mesela, beyin dalgalarından akıldan geçen tüm cümleleri anında yazıya dökse..bu sık sık aklıma geliyor, özellikle yazmak istediğim zamanlarda eğer dışarıda isem, yürüyor isem, aynı anda bir iş yapıyor isem,...
Peki o zaman tüm aklımda kalanları en pirimitif yolla aktaracağım buraya....

Güzel bir Pazar sabahı kahvaltısı...güzel bir sohbet, dünya güzeli insanımla.. güzel bir müzik...dost canlısı insanlar ...işte bunlarla mutlu oldum.. Günlerce süren iç sıkıntım hafifledi.. Baktığım fotoğraf kitabının sayfalarındaki emek ve fotoğrafları gördükçe içimde bir umut belirmeye başladı, tekrar fotoğraf çekme isteği, ne zamandır uyumakta olan bu duygumda ufak ufacık bir kıpırdanma..Beni nasıl mutlu ettin bir bilsen...

Ve İngilizcemi ilerletme isteği... fiziksel yüklerimden kurtulma hafifleme isteğiyle beraber geldi... Teşekkürler Tanrım teşekkürler...


Hiç yorum yok: