25 Nisan 2012 Çarşamba

BUGÜN 25 NİSAN NEŞE DOLUYOR İNSAN!

Uzun zamandır yazmadığımın farkındayım, eh ne de olsa ''Güçlendirme''nin sarhoşluğu içine giriyor insan ve toparlanması zaman alıyor biraz ya da aslında yeni sistemin etkilerini görüp deneyimlemek için biraz zaman gerekiyor...
Hehehe nasıl da buldum güzel bir mazeret!!

Şu anda 64,5-65,5kg. arasında gidip geliyorum, hatta abartırsam 66'lara kadar çıktığını da gördüm.
Hemen hemen her gün tartılıyorum.
Tartılmak iyi oluyor kilo kontrolünde, bence önemli. 
Herkesin dijital bir tatıya sahip olmasını tavsite ederim. Tartılmak şu açıdan önemli; fazla kaçırdığında anında önlem almak için bir uyarı sistemi oluyor. 

Benim limitim 65 kg.burayı geçtiğimde hemen bi toparlanma yapıyorum. 
Fakat sık sık tartılmanın şöyle bi de dejavantajı var. Diyelim gayet güzel dikkat ettim, hatta fazlasıyla dikkat ettim ve ibre fazladan eksi değer gösteriyor, hemen bi rahatlama bi efendime söyliyeyim kaçamak yapmalar başlıyor bende... 

Güçlendirmenin sarhoşluğu da böyle bir şey oluyor işte sanırım...Ama çok güzel gerçekten de tekrar ekmek yiyebilmek, ödül ve nişasta öğünü serbestliği :)) Düzenli bir ödül öğünü ve nişasta öğünü geliştiremedim henüz. Arada kaçamaklarım olduğundan onların yerine sayıyorum artık...

Hafta içi güzel geçiyor ama hafta sonu fazla kaçırıyorum genelde. Onun için de Pazartesileri de Protein günü yapmaya çalışıyorum. Her gün yürüyorum arada yürümediğimzamanlar da oluyor elbet ama fırsatını bulursam kaptırıyorum kendimi 3,5, 8,10 km. yürüyorum. 

Yürümek GERÇEKTEN çok etkili!!
Ne zaman yürüsem fazladan yediğim şeyler sorun olmuyor ya da tartıda eksi çıkıyorum :)

Bu gün nerdeyse 1 aydır görüşmediğim diyetisyen bir arkadaşımla görüştük! Hafızasına hayranım; bana şu anda kaç kilo olduğumu en son görüştüğümüzde 64,2 kg geldiğimi hatırlattı. 64,8 kg. dedim. Ben azar bekliyorken o ''Bravo'' demesin mi :)

Çok iyi yani, ben aslında epey bir süredir Güçlendirme yapıyorum sanırım :))

''Güçlendirmeye'' geçişim resmi olarak 9 Nisan ama hemen hemen aynı kilolarda oluşum yaklaşık 1,5 aydır falan. Her gün kayıt tuttuğum bir duvar takvimim var mutfakta, her sabah tartılıyorum ve o güne diyetin kaçıncı gününde olduğumu ve kilomu not ediyorum. Böylelikle güzel bir istatistik de çıktı ortaya. Genel olarak  baktığımda son bir kaç aydır çok yavaş ama güzel bir iniş var ideal kiloya :) Bununun kesinlikle çok çok daha sağlıklı olduğuna inanıyorum ve umarım çok daha da kalıcı olur!

Bu arada evde kendi ekmeğimi, yoğurdumu yapıyorum. İpek Hanım Çiftiğinden aldığım ''Kefir mayası'' ile kefirimi yapıyorum. Hatta işi büyüttüm çiftlikten aldığım sebze ve taze baharat tohum ve fideleri ile güzel bir balkon bahçesi oluşturdum. Eh yıllardır hayalini kurduğum bir şeydi. GDO'suz, bozulmamış, kimyasal yememiş, en doğalından tohum ve fideler şimdi büyüyorlar saksılarda :)) 
Çiftlikten birşeyler almak isteyenler web sayfasındaki iletişim adresine mail atabilirler.





Dukan amca sağolsun elbet sayesinde fazla kilolorımdan kurtuldum ama tabi bu en çok benim sayemde oldu :) 
Başlangıç dönemi hariç %100 yapamadım ve de yapmadım Dukan'ı. Sebebi ise;birirncisi diyet ürünlere alerjim(!) var,  yediklerimiz çok önemli, sınırsızca diyet ürün tüketmektense adam gibi doğal olan, içinde kimyasalı olmayan yiyecekleri kararında tüketmek daha doğru geliyor bana. 
İkincisi proteini çok abartıp vücudu yormaktan hep çekindim aslında... Her ne kadar etkili olsa da herşeyi kararında yapmak en  doğrusu gibi geliyor...

Neyse işte bu benim kendime uyarladığım programım. 

Tam  12 yıl bir ilaç firmasında çalıştım. Ayrılalı nerdeyse 5 yıl olacak. 2 aylık eğitim dönemini birincilikle bitirip başlamıştım işe. Sonraki yıllarda sık sık tekrar eden eğitimler ve sınavlar ile medikal konularda, ilaçlar ve insan vücudu hakkında epey bir bilgi birikimim oldu. Hatta bazı doktorlar sohbet sırasında asıl mesleğimin doktorluk olup olmadığını sorarlardı. Ben doktor değilim ama insan sağlığı, hastalıklar, ilaçlar (ki hiç hoşlaşmam) , yeme& içme (çok severim), pisikoloji, doğal yaşam vs.hakkında okurum, araştırırım.

Sağlıklı yaşamla ilgili sanırım ilk satın aldığım kitap Dr. Osman Müftüoğlu'nun ''Yaşasın Hayat'' adlı kitabı idi. Dr.Mehmet Öz'ün , Dr.Ahmet Aydın'ın Taş Devri Diyeti, Dr. Canan Karatay'ın Karatay Diyeti kitapları dışında yok bilimum şifalı bitkiler, yok enerji kullanımlar vs. konularında da okudum, araştırdım. 

İlk defa adam gibi diyet yapmak için diyetistene gittiğimde kalorileri öğrenmeye başladım. Aradan epey zaman geçtikten sonra, önce arkadaş olup sonradan diyetisyen olması nedeniyle sık sık yeme içme konularını tartışabildiğim bir arkadaşım sayesinde de daha fazla şey öğrendim. Kalori ihtiyacı hesaplamaları, yiyeceklerin vücutta işleyişleri vs. Bu arada Dukan diyeti yaparken o bana hiç karışmadı, arada yokluyordu sadece nasıl gidiyorum diye :)

Velasılı kelam ben kendime göre ama elbette bazı temel kurallara sadık kalarak yapıyorum Dukan diyetini. Benim gibi yemeği seven, yemekten inanılmaz zevk alan biri için katı diyetler yapmak gerçekten zor ama imkansız değil! 
Hayatta hep bir seçim yapıyoruz. 
Güzel yemeklerden ya da hep istediğimizi yemekten vazgeçiyorsak, güzel bir kiloya sahip olmayı, giydiğimiz yakışmasını, duruşumuzun beğenilmesini seçiyoruz demektir. 


Hafif yiyorsak, spor yapıyorsak sağlıklı olmayı seçiyoruz demektir.  
Moralimiz bozuk olduğunda ağır şeyler yiyorsak, hiç hareket etmiyorsak ya kendimizi cezalandırıyoruz demektir.
Ya da bilinçli olarak en okkalısından, en gurme'sinden hakkını vererek güzel bir ziyafet çekiyorsak o yemeğin zevkine varmayı seçiyoruz demektir.

Hayat böyle bir şey işte... Hiç bir şey dört dötlük değil. Hep bir şeyi seçeriz.
Bu bizim seçimimiz; kimse kimsenin kafasına silah dayamıyor '' illa bunu yiyeceksin  ya da yemiyeceksin diye''..Ama kendimize dikkat etmeliyiz. Yediklerimize dikkat etmeliyiz. Okumak ama birkaç ayrı kaynaktan, araştırmak ve sormak lazım. 

Son zamanlarda Facebook'ta ''Fikir Sahibi Damaklar'' adlı bir kuruluşu takip ediyorum. Beslenme ve tarım politikaları hakkında gündemi çok iyi takip eden bu sayfayı sizin de takip etmenizi şidette öneririm. Yediğimiz içtiğimiz hakkında bilinçlenme açısından çok faydalı bir paylaşım.

Ayrıca Prof Dr. Ahmet Aydın'ın Beslenme Bülteni adlı resmi web sayfasında çok faydalı bilgiler var. Forum kısmında paylaşım yaptığınızda ya da iletişim adreslerine soru gönderdiğinizde kesinlikle cevap veriliyor hem de çok hızlı bir şekilde.

Bugün benim resmi doğumgünüm (kimlik cüzdanımda yazılı olan) bir de yarın var ''gerçek doğum günüm''. Olsun, bugün 25 Nisan neşe doluyor insan :) 

İki gün kutlama yapmak da güzel! Doğum gününe normal kiloda girmek daha da GÜZEL!!



Hiç yorum yok: