13 Ocak 2012 Cuma

PMS


Offffff!!!!
Kadın olmak da ne zordur bazı günlerde ve özellikle o günlerin öncesinde!
1 hafta kadar önce başlıyor benim sıkıntı;
böyle bir tatsızlık, bi melankolik haller, bi böyle kızgınlıklar iyi de kime , neye?
Dünya sanki beni hiç umursamıyor bu günlerde ya da çok üzerime geliyor....
Herşey biraz anlamsızlaşıyor ya da aşırı anlamlar altında eziyor insanı.

Kadın olmak hakketten de bir ''depresif hal'' içeriyor, hem de her ay, hem de ayın nerdeyse 1/3'ü kadar bir zaman.

Diyetimi de tamamen bozmamak için savaşıyorum resmen. Son birkaç gündür küçük küçük kaçamaklar yaptım;


Dün gece 2 bar fıstıklı çikolata yedim,
Sabah 1 dilim kek
Peynirlerin en güzellerini en yağlılarını götürdüm kahvaltıda.
Protein günümde unuttum koca bir salata yedim.
Gece yememeye özen gösteriyordum önceleri fakat yoğurt, kefir, protein ne bulursam yiyorum.


Böyle bir ''yeme canavarı'' durumu var sanki!
Sürekli tatlılar, çikolatalar, börekler, çörekler, ekmekler, poğaçalar yani zararlı ne varsa onlaradan... YEMEK İSTİYORUUUMMM! Ama sürekli yemek....


Buzdolabının önüne gitmeler, gelmeler, kapısını açıp bakıp bakıp ne yiyebilirim demeler. Sonunda yine bir protein atıp geri gelmeler...Zaten istediklerimden yok ki buzdolabında. Tabi bulamayınca istediklerimi, sinirlenmeler...

Ne bitmez bir işkencedir bu!! Hormanların oynadığı muzip oyunlar. Buna PMS deniyor!
Yani Pre Menstrual Sendrom. Türkçesine Mensturasyon (Adet) Öncesi Sendromu da denilebilir.



PMS'in tıbbi açıklaması: 
''Premenstrual sendrom birçok sağlıklı kadında menstrual siklusun ikinci döneminde görülen fiziksel ve duygusal değişikliklerdir. 
Ovulasyon sonrasında başlayan yakınmalar menstrual kanama öncesindeki bir hafta boyunca çok yoğunlaşır. Bu yakınmalar menstrual kanamanın başlamasıyla azalır. 
Kadınların % 80’i menstruasyon öncesi dönemde bazı fiziksel ve duygusal değişikliklerden yakınır. 

Bu kadınların %40’ında yakınmalar kendilerini, etraflarındaki kişileri ve normal aktivitelerini etkileyecek kadar fazla olabilir. 
Vakaların %7’sinde ise yakınmalar günlük aktivitelerin yapılmasını tamamen etkileyecek kadar ağır olabilir''

Daha fazla bilgi edinmek isterseniz tıklayın.
 

Sizde ''herşey grileşiyor hayatta sanki, renksiz, tatsız, tuzsuz bir hayat oluyor bu günler'' benim için diyorsanız bilin ki bi sendrom falan durumları var!!


Neyse ki benim çok anlayışlı bir erkek arkadaşım var. Onun  ''cool'' tavırları sayesinde kavgasız, belasız geçiriyoruz bu günleri :)

Dizlerimin ağrısı yavaş yavaş geçiyor ama zorlamayayım diye iyice sporu boşlamış durumdayım ve bu da diyet motivasyonumu olumsuz yönde etkiliyor. Dün bi 25 dk yürüdüm, iyi geldi. Yürüdüğüm yer de alışveriş merkezi.
Yürüyüş iyi geldi ya , kesin başka bir şey bu iyiliği bozmalıydı zaten! Ne de olsa PMS'li olmak bir ayrıcaktır!!!



Kendime iyi bir yürüyüş ayakkabısı alayım dedim. Bir spor malzemeleri satan mağazaya girdim. Bilirsiniz hemen hemen tüm mağazalarda daha adımınızı attığınız anda bir satış görevlisi şıp diye damlar , zamk gibi yapışır yakanıza;

''Buyrun'' (Ya tamam buyurmuşum zaten, içeri girmişim daha ne)
''Ne bakmıştınız'' ( Belki sadece öööyyyleee  bir bakasım var, bi ben bakayım sana seslenirim ihtiyacım olduğunda)
''Sol tarafta, beyaz renkli, bla bla özellikli'' ( siz sağ tarafta , siyah renkli bir bla bla ürünle duygusal bir bağ kurmaya başlamışken)
''...........''  (sesizlik ve sizi ensenizden ve de tam 1 metre arkanızdan -bir suçluymuşçanıza- takip eden bir çift göz ve ayak)
İşte şimdi mağazayı terk etmenin ve bu stresten kurtulmanını zamanı geldi de geçmiştir bile....
Heleki PMS'iniz varsa bütün mağazayı başlarına yıkmadan, çalışanları mermi manyağı yapmadan derhal olay mahalli terk edilmelidir!!

Peki ne oldu mağazada?
Bi dahakine de onu anlatacağım ;)

Hiç yorum yok: